Kilo verebilmek için çeşitli yöntemler deniyor, kendinizi zorluyor ama bir türlü istediğiniz ideal kiloya ulaşamıyor ve bir türlü kilo veremiyor musunuz? O halde mutlaka bir tiroit testi yaptırmalısınız meleklerim. Tiroit bezlerinde meydana gelen belli başlı durumlar, kilo verebilme konusunda bazı engeller yaşatabiliyor. Yiyip içtiklerinizi kontrol altına almanıza, çeşitli diyetler ve sporlar yapmanıza rağmen bir türlü inatçı kilolardan kurtulamıyorsanız Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tamer Tetiker‘in tiroit ve kilo arasındaki ilişki konusunda söylediklerine bir göz atmalısınız.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tamer Tetiker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada yaklaşık 200 milyon insanda tiroit hastalığı bulunduğunu, ancak bu hastalığın birçoğunun teşhisinin de tedavisinin de kolay ve düşük maliyetli olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Tetiker, sadece kan testi ile belirlenebilen tiroit bezi hastalıklarının tedavi edilmemesinin çok ciddi sağlık sorunlarına neden olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

”Tiroit bezi, boynun ön kısmında yerleşmiş olan ve salgıladığı hormonlarla vücut metabolizmamızı düzenleyen endokrin bir organdır. Tiroit bezi hastalıkları, basit guatrdan hayatı tehdit eden tiroit kanserine kadar geniş bir yelpazeyi içerir.”

Tetiker, en sık rastlanan tiroit hastalıklarının, tiroit hormonlarının üretimindeki bozukluklar olduğuna işaret ederek, ”Tiroit hormonları aşırı salgılandığında hipertiroidizm, yetersiz salgılandığında ise hipotiroidizm meydana gelir. Bunların belirtilerine çok dikkat etmek gerekir” diye konuştu.

Tiroit bezinin yeterli çalışmamasının en önemli belirtisinin ”yemiyorum, kilo alıyorum” yakınmaları olduğunu ifade eden Tetiker, bu belirtilere, halsizlik, çabuk yorulma, hareketlerde yavaşlama, kalp atışlarının yavaşlaması, uyku eğiliminin artması, soğuğa dayanıksızlık, ses kalınlaşması, yavaş ve kısık sesle konuşma, deride kalınlaşma, saç dökülmesi, kaşların kenarlardan dökülmesi, kabızlık, yüz ve göz kapaklarında şişliğin eşlik ettiğini bildirdi.

Prof. Dr. Tetiker, tiroit bezinin aşırı salgılamasında ise kilo alımının aksine kilo kaybına neden olduğunu, ifade ederek, şunları söyledi:

”Tiroit bezinin az çalışması obeziteye yol açarken fazla çalışmasında bunun
tam tersi durum söz konusu oluyor. Hasta, iştahı artmasına ve çok fazla yemesine rağmen kilo kaybeder. Bu durumda hastaların daha az doktora başvurduklarını gözlemliyoruz.

Çünkü, kilo kaybı herkesin arzuladığı bir şeydir. Oysa, bu hastalığa sinirlilik, acelecilik, çabuk yorulma, terleme, sıcağa tahammülsüzlük, çarpıntı, yüksek kan basıncı, ishal veya sık dışkılama, ağız kuruluğu, çok su içme, sık idrara çıkma, gece idrara çıkma, kas güçsüzlüğü, ellerde titreme, bakışlarda şaşkınlık veya korku ifadesi gibi diğer belirtileri de vardır.”

Tetiker, trioit bezinin fazla ve az çalışmasından kaynaklanan bu hastalıklarda üç ay süren ilaç tedavisinin olumlu sonuçlar verdiğini, daha ciddi sorunlara yol açmamak için erken teşhis ve tedavinin her hastalıkta oluğu gibitiroit bezi hastalıklarında da büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.