26.Ekim.2015, 23:07
|
#1 |
Senior Member
Üyelik tarihi: 10.Kasım.2014
Mesajlar: 23,045
| Ebeveynlerde Çocukları Kıyaslama Alışkanlığı
“Emir annesi ne derse hiç itiraz etmeden peki diyormuş! Sende pabuç kadar bir dil, kime çekmişsin hiç bilmiyorum”
“Kızım ablanı örnek al biraz; bak o ne kadar girişken, sen böyle hiç başarılı olamazsın ki”
“Geçen gün Elif söyledi; onun bebeği 10 aylıkken patır patır yürümüş, bizim ki daha ayaklanamadı gitti, 13 ayı bitirdi!”
Eminim ki bu kıyaslama dolu söylemler her gün yüz binlerce evde tekrarlanıp durmakta.
Biz ebeveynler doğal olarak sahip olduğumuz çocukların bebeklikten itibaren tüm güzel ve olumlu huylara ve kişilik özelliklerine sahip olmalarını istiyoruz ama ne yazık ki çoğunlukla da belli bir abartı içine giriyor ve sürekli “Komşunun tavuğu komşuya kaz gelir.” benzeri bir şekilde çocuklarımızı ya aile dışından örneklerle kıyaslıyor veya kardeşleri ile yarışa sokmaya çalışıyoruz.
Japonya’da sağ beyin öğretisinin duayeni Makoto Shichida’nın sağlıklı ve olumlu çocuklar yetiştirebilmek için ön gördüğü temel unsurların başında bebeklikten itibaren çocuğu kardeşleri dahil asla başka bir çocukla kıyaslamamak yer almaktadır.
Peki, çocuklarımızı türlü çeşitli biçimlerde kıyaslamamak, “Benim aslan oğlum hiç Berk gibi yaramaz değil” benzeri olumlu kıyaslamalar da dahil neden uzmanların önermediği bir yöntem sizce?
Bu konuda ABD’li pediatrik nörolog ve bir ekstrem prematüre doğmuş kız annesi Jill Stamm “ Eğer çocuğumuzu öz güveni yüksek ve özgün bir kişiliğe sahibi bir birey olarak yetiştirmek istiyorsak onu değişik konularda kıyasladığımızda dolaylı yoldan onu bir başka kişiye benzetmeye çalıştığımız mesajını veriyoruz. Böylesi mesajlar çocuğun özgün bir kişilik geliştirmesini baltalamakta ve kıyaslandığı kişiyi taklit etmeye veya tam tersi dışlamaya yönlendirmektedir.” diyor ve ilave ediyor “Toprağın cinsi, aldığı su miktarı, çevresel faktörler neyse bu şartlara uygun bir bitki yetişecektir”. Jill Stamm’ın bu benzetmesi benim şahsen çok hoşuma giden bir benzetme, çünkü biz ebeveynlerin çocuklarımızın doğumla getirdikleri huyları ve genetik özelliklerini, bunların çevresel faktörler ile etkileşimlerini ve bu etkileşimin ortaya çıkardığı sonuçları göz ardı etmememiz gerektiğini çok güzel anlatıyor.
Başka bir açıdan baktığımızda başka bir çocukla kıyaslama çocuğunuza “Ben senden memnun değilim.” doğrultusunda olumsuz bir mesaj vermektedir. Oysa ki özellikle küçük çocukların gerek olumlu kişilik gelişimini desteklemek, gerekse sağlıklı bir öz güven gelişimi sağlamak için ebeveyn mesajlarının olumlu olması gerekmektedir. |
| |