Baluken, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Cizre'de durumun normale dönmesi için çağrıda bulunduklarını anımsatarak, "Ancak maalesef bu çağrılarımıza aynı terör uygulamalarıyla, aynı savaş politikalarıyla cevap veren bir AKP zihniyetiyle, bir saray zihniyetiyle karşı karşıyayız" iddiasında bulundu.
Cizre'de sokağa çıkma yasağının 7. gününü doldurduğunu dile getiren Baluken, "7 gündür, 100 binden fazla nüfusu olan bir kente karşı AKP devleti, kelimenin tek anlamıyla büyük bir savaş, büyük bir terör dalgası yürütüyor" görüşünü ileri sürdü.
Dün gece de ilçede 7 sivilin yaşamını yitirdiğini, dış dünyayla teması sağlayacak hiçbir şey olmadığını ve abluka uygulamasıyla da bir takım ihtiyaçların karşılanamadığını savunan Baluken, "Bebek mamaları, oradaki insanların yaşamını idame ettirecek en temel gıda malzemelerine bile cevap vermeyen, izin vermeyen bir pratikle karşı karşıyayız. Dün Şırnak Valisi'nin, bu konuda yapmış olduğu açıklama, baştan sona yalan bir açıklamadır" diye konuştu.
İlçedeki Hastanenin, güvenlik güçleri tarafından karargah olarak kullanıldığını, burada doktor bulunmadığını ve sağlık sorunu yaşayan sivillere müdahale edilemediğini ileri süren Baluken, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'ndan, ilçeye bir mobil hastane talebinde bulunduklarını ancak şu ana kadar bir sonuç alamadıklarını söyledi.
"Korkunun medyada yer bulmaması lazım"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Cizre'ye ilişkin açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını savunan Baluken, "İstersen, cesaretin varsa bu ülkenin Cumhurbaşkanı pozisyonunda bir Cizre'ye kadar git bakayım. Hangi saatlerde sokağa çıkma yasağı uygulanıyor, bir kendi gözlerinle gör bakalım" ifadesini kullandı.
Bu ilçede bir suç işlendiğini ve bunda sorumluluğu olanların yargı önüne çıkarılacağını kaydeden Baluken, Cizre'de sokağa çıkma yasağının uygulanmaya başladığı günden bu yana 20 kişinin yaşamını yitirdiğini iddia etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, toplumsal meşruiyetinin kalmadığını savunan Baluken, "Ama bilsin ki Cizre'de kırılan fay hattı onun sadece koltuğunu sallamayacak, onun koltuğunu alaşağı edecek" dedi.
Medyaya da çağrıda bulunan Baluken, "Korkunun medyada yer bulmaması lazım. Korku saraydadır. Medya, saraydaki korkunun üzerine giderek, Türkiye'deki bu zulüm dalgasının kırılmasına katkıda bulunabilir" değerlendirmesini yaptı.
"Neyi saklıyorsunuz?"
HDP'li iki bakanın dahi Cizre'ye girmesine izin verilmediğini aktaran Baluken, "Neyi saklıyorsunuz? Neden korkuyorsunuz?" sorularını yöneltti.
TBMM Başkanı İsmet Yılmaz'ın da milletvekillerinin ilçeye sokulmamasına ilişkin açıklama yapmadığını belirten Baluken, "Bostan korkuluğu gibi. Meclis Başkanı mısın bostan korkuluğu musun?" diye konuştu.
Türkiye'de şu anda bir darbe hukukunun devrede olduğunu iddia eden Baluken, "Bir asker, bir üsteğmen çıkıp bir bakana kafa tutuyorsa orada demokrasiden falan söz edemezsiniz, hukuktan falan söz edemezsiniz. O iş bitmiştir. Şu anda durum budur" ifadesine yer verdi.
HDP binalarına yapılan saldırılara da değinen Baluken, saldırıları gerçekleştirenlerin, devletin istihbarat elemanları tarafından yönlendirildiğini iddia etti. Baluken, "40 milletvekili, 2 bakan, eş başkanların barış yürüyüşüne asker, polis barikatlarıyla izin vermeyen bir anlayış, birkaç tane çapulcunun yürüyüşüne engel olamıyor" görüşünü savundu.
Başta Cizre'de yaşananlarla ilgili olarak uluslararası gözlemcileri davet eden Baluken, Birleşmiş Milletler, Uluslararası Af Örgütü ve Avrupa Parlamentosu'nun ilgili kurumlarının bu konuda devreye girmesini istedi.
"Şu anda liderliği sorgulanan kişi sarayda oturuyor"
Partisinin Ağrı Milletvekili Leyla Zana'nın açlık grevi açıklamasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Baluken, bunun Zana'nın kendi inisiyatifiyle açıkladığı bir karar olduğunu belirterek, "Bizim almış olduğumuz, o yönlü örgütsel bir karar yok" yanıtını verdi.
"Abdullah Öcalan'ın terör örgütüne bir çağrı yapması noktasında bazı çekincelerinin olduğu, 'Ben liderliğimi sorgulatmam' dediği yönünde haberler var" diyen bir basın mensubunun, bu konudaki düşüncelerini sorması üzerine Baluken, "Bu, liderliği sorgulanan kişinin, şu anda medya aracılığıyla yaratmak istediği bir algıdır. Şu anda liderliği sorgulanan kişi sarayda oturuyor. Abdullah Öcalan'ın liderliğiyle ilgili bir tartışmaya zaten girmeye gerek yok" yanıtını verdi.
Öcalan'ın 5 ayı aşkın bir süredir ağır bir tecrit altında tutulduğunu iddia eden Baluken, "Sayın Öcalan'ın şu anda ne düşündüğünü hiçbirimiz bilmiyoruz. Sağlığının ne olduğunu bilmiyoruz. Sürece dair tutumunun ne olduğunu bilmiyoruz" dedi.
Abdullah Öcalan ile ilgili yapay gündemler yaratılmaya çalışıldığını ileri süren Baluken, "Bunu yaratan da buna hizmet eden de sarayda liderliği sallanan kişiye hizmet ediyor" diye konuştu.