Beslenme alışkanlığı ülkeden ülkeye farklılık gösterir. Örneğin Almanlar’ın % 74’ü az yağlı beslenmeyi benimser.



Avustralyalılar’ınsa sadece % 25’i. Buradan da uzmanların beslenme alışkanlığındaki etkilerinin sadece bir dereceye kadar önemli…

Malum, beslenme sağlığımızın temel koşulu. Yaşam kalitemizin de belirleyicisi. Kötü beslenmeyse hastalıkların en önemli nedeni.

Beslenmenin etkisi yaşam boyu değişkenlik göstererek devam eder.

Biliyoruz ki, kronik hastalıkların riski, anne karnındaki dönemden başlayıp yaşlılığa kadar sürebilir. Birçok çalışma, ölümlerin ve hastalıkların sigara içmek, şişman ve kilolu olmak, fiziksel aktivite azlığı, sebze ve meyve yememek ve alkol tüketmeye bağlı olduğunu gösteriyor. Günümüzde kalp hastalıkları, diyabet ve bazı kanser türleri gibi geri dönüşümü olmayan hastalıkların riskinin azaltılmasında beslenme ve diyetin etkisi kesin.

Sağlıklı beslenmenin temel ilkeleri
Sağlıklı beslenmede temel ilke bireye özgü yaşam biçiminin oluşturulması. Bu nedenle sağlık otoriteleri sağlıklı beslenme için temel teşkil edecek öneriler geliştirmiştir ve hemen hemen dünyanın her yerinde de bu öneriler benzer.

• Taze sebze ve meyveyle kuru baklagilleri, tam taneli tahıllar ve fındık, ceviz gibi besinlerin tüketimini artırın.

• Yaşam boyu düzenli yapılabilecek fiziksel aktivite seçin ve aktivite düzeyini artırın.

• Beslenmeyle alınan toplam yağ tüketimini azaltın. Yağ türü olarak zeytinyağı ve diğer bitkisel yağları tercih edin.

• Şeker ve şekerli yiyecek içecekleri azaltın.

• Tuz tüketimini mümkün olduğunca azaltın ve iyotlu tuz tercih edin.

Sağlıklı beslenmenin tanımı
Dünyadaki birçok ülke kendi toplumunun sağlıklı beslenmesine yönelik beslenme rehberi geliştirir. Sağlıklı beslenme rehberinin temel amacı, sağlığı geliştirmek ve kronik hastalık riskini düşürmektir. Sağlıklı beslenme rehberleri ülkeden ülkeye çok az değişiklik gösterir. Genellikle beslenmede denge, çeşitlilik, az yağ, bol sebze ve meyve tüketimlerine yönelik öneriler yer alır. Bu önerilerin genel tüketici davranışlarını ne derecede etkilediği ise yeterince bilinmez.

Sağlıklı beslenme önerilerinin tüketiciler tarafından nasıl algılandığını belirlemek amacıyla bireylere sağlıklı beslenme deyiminden ne anladıkları, sağlıklı yemede neleri göz önünde tuttukları gibi sorular sorulduğunda, bireylerin % 80’i sağlıklı beslenme deyiminden sebzenin çok tüketilmesini, dengeli yemeyi veya az yağlı yemeyi algıladıklarını bildirmişlerdir. Bu şekilde yanıt verenlerin oranı İngiltere’de % 91’e çıkarken, Fransa’da 67’ye düşmüştür. Besin grupları açısından bu durum değerlendirildiğinde; bireylerin yaklaşık yarısı düşük yağlı yemenin sağlıklı beslenmenin bir parçası olduğunu belirtmişlerdir. Bunu % 40’la sebze ve meyvenin çok tüketilmesinin sağlıklı beslenmeyi tanımladığı görülmüştür.