mersin escort


Geri git   Forum Ortam > Pembemsi TV > Sağlık

Cevapla
LinkBack Seçenekler Stil
Okunmamış 06.Şubat.2015, 19:53   #1
Senior Member
 
buse - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 10.Kasım.2014
Mesajlar: 23,045
Standart Hastalık belirtileri




Yediden, yetmişe tüm canlılar hastalık geçirebiliyor, fakat dileriz ki dermanı oaln acısı az hastalıklar geçirirsiniz. Sevgili Melek’ler, hastalık belirtileri nasıl oluyor, böyle gibi durumlar da ne yapmak gerekiyor?
Solunum Sisteminin Hastalık Belirtileri
Adları belirlenmiş olan tüm solunum hastalıklarının ve hastalık belirtilerinin, genelde iki ana durumdan kaynaklandığı söylenebilir: Yığılma/birikme durumu ve kramp/spazm durumu. Yığılma/birikme durumları, gereğinden fazla üretilen veya yeterince dışkılanamayan balgamın akciğerlerde birikmesiyle oluşur. Bu durum, zamanla dejenerasyona(bozulmaya) yol açar. Bronş kaslarının spazmı(bronşiyospazm), solunum hastalıklarında ikinci bir grup oluşturur ve pek çok nedenden kaynaklanabilir.
Bu iki grubun dışında kalan hastalıklar ise (örneğin akciğer kanseri), bedenin bir bütün olarak ele alınıp tedavi edilmesi gereği ile ilgili örneklerdir.
Yığılma/birikme (Kongestion)
Bilimsel tıp genelde, akciğer, burun veya boğazdaki birikimlerin, bakteri veya virüs enfeksiyonlarından kaynaklandığını kabul eder. Ama enfeksiyonun, bir organdaki birikimden kaynaklandığını düşünmek herhalde daha doğru olurdu. Virüsler bedende ancak, uygun yaşam alanı bulduklarında çoğalabilirler. Akciğerdeki balgam birikimi, virüslerin çoğalabileceği, uygun bir yaşam alanıdır, ama normal bir durum değildir.
Yalnızca enfeksiyon tedavi edildiğinde, hastalığın asıl nedenini oluşturan durum ortadan kalkmış olmaz. Aynı rahatsızlığın yinelenmemesini sağlamak için, balgam birikiminin de tedavi edilmesi kaçınılmazdır.
Balgam birikimlerinin oluşumunda, genelde beslenme biçiminin de payı vardır. Balgam yaptırıcı besin maddeleri bedenin gereksinimini aşan oranlarda tüketildiğinde, örneğin akciğerlerde balgam oluşumu artar. Bu doğal temizlik işlevi, antibiyotiklerle baskı altına alındığında, bir balgam birikiminden, kronik veya dejeneratif (organ bozukluğu) hastalıklara uzanan yol açılmış olur. Bu nedenle, balgam birikimiyle ilgili tüm solunum sistemi hastalıklarında, balgam yaptırıcı özelliği öne çıkmayan besin maddelerinin tüketimine öncelik verilmelidir. örneğin bir sinüzit olayında eğer balgam/sümük birikimi oluşmuşsa, olası mukoza iltihaplarının oluşumuna katkı sağlayabilecek maddeleri daha az içeren besinlerin tercih edilmesi yararlı olacaktır. Herhangi bir hastalığın söz konusu olmadığı durumlardaki sümük ve balgam birikimlerinin bile, uzun sürede bedeni zorlayabileceği veya dejeneratif hastalıklara yol açabileceği söylenebilir. çünkü bu birikimler, metabolizmanın dışkıladığı zararlı ve zehirli maddeleri bünyelerinde tutarlar.
Balgam veya sümük, aslında kötü maddeler değil, bedenin ürettiği doğal karbonhidratlardır ve beden atıklarının dışkılanmasında önemli işlevleri vardır. Biz yalnızca, bedenin bu maddeleri gereğinden çok üretmemesine dikkat etmeliyiz ve bunun için de, bu maddelerin hangi besinlerden kaynaklanabileceğini bilmemiz gerekir. Bu besin maddeleri :
Yoğurt dahil, tüm süt ürünleri, yumurta, özellikle yapışkan albümin içeren, buğday, yulaf, çavdar ve arpa türü tahıllar, şeker, patates ve nişasta içerikli besinler.
Balgam üretiminin azaltılmasını amaçlayan bir diyette, adı geçen bu besin maddelerinin yerine, taze meyve ve meyve suları tüketilmelidir.
öksürük
öksürük, pek çok şifalı bitki ile tedavi edilebilir. Ama, bitkileri kullanan herkesin, öncelik tanıdığı bir bitkisi veya bitki karışımı vardır ve bitki karışımlarının kullanımı genelde daha yararlı olur.
Karışımlar: Ebegümeci, meyan kökü, sinirliot ve hindiba, eşit oranda, ince kıyılarak karıştırılır. 1-2 tatlı kaşığı dolusu bitki, 1 bardak kaynar suyla haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 3 kere 1 bardak çay, balla tatlandırılıp, yudumlanarak içilir. *İnatçı öksürüğe karşı, hatmi kökü çayı, yarım saatte 1 yudum içilir. İnce kıyılmış 2 yemek kaşığı dolusu kök, 1 litre suda ağır ateşte 2 saat kaynatılır ve süzülür. *İnce soğan dilimleri, nöbet şekeriyle birlikte şurup kıvamına gelene kadar kaynatılır. Saat başı 1 tatlı kaşığı şurup içilir. *öksürük gıcığı, biraz sirke eklenmiş 1 tatlı kaşığı toz şeker alındığında sakinleşir. *Limon suyu karıştırılmış bal, balgam söktürücüdür. * 1 avuç dolusu arpa, 1 litre suda yarım saat kaynatılır, süzülür ve biraz balla tatlandırılır. Yarım saatte 1-2 yudum içilir. *Rendelenmiş kara turpa bal karıştırılır. 1-2 saat sonra oluşan şuruptan saatte 1 tatlı kaşığı alınır. Şurup, 1 günden fazla bekletilmez. *125g nöbet şekeri, 125g kuru üzüm ve 2-3 tatlı kaşığı ince kıyılmış meyan kökü, 1 litre suda, suyun yarısı kalana kadar kaynatılır. Günde 2-3 kere, 1 yemek kaşığı dolusu alınır. *çok iyi yıkanan 3-4 patates, kabuğu soyulmadan haşlanır, haşlama suyu, nöbet şekeriyle kaynatılır. Günde 2 kere, 1 bardak sıvı, yudumlanarak içilir. *Andızotu kökü 20g, kekik 15g, çuhaçiçeği kökü 5g ince kıyılmış olarak karıştırılır. 1 tatlı kaşığı dolusu bitki, 1 bardak soğuk suya eklenir, kaynama derecesine geldikten sonra 1-2 dakika kaynatılır ve süzülür. Biraz balla tatlandırılarak, günde 2-4 kere 1 bardak çay, soğumadan, yudumlanarak içilir. *çuhaçiçeği kökü 20g, ezilmiş anason 10g, ebegümeci yaprağı 10g, ezilmiş rezene 10g. Bu karışımdan 1 tatlı kaşığı dolusu, 1 bardak kaynar suyla haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Sıcak çay balla tatlandırılarak, günde 2-3 kere 1 bardak, yudumlanarak içilir. *Taze sinirliot yaprakları havanda biraz ezilir, biraz su eklenir ve kaynama derecesine kadar ısıtılır. Süzmeden, bolca balla karıştırılır. öksürük ateşli de olsa, saatte 1 tatlı kaşığı dolusu alınır. *1 tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış gülhatmi çiçeği, 1 bardak kaynar suyla haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 3 kere 1 bardak çay, 1 tatlı kaşığı balla tatlandırılır ve soğutulmadan, yudumlanarak içilir. *Meyan kökü 20g, gülhatmi çiçeği 10g, sinirliot 10g, çekirdeksiz kuşburnu 10g, ince kıyılmış olarak karıştırılır. 1 tatlı kaşığı dolusu bitki, 1 bardak kaynar suyla haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra süzülür. 1 tatlı kaşığı balla tatlandırılır, günde 2-3 kere 1 bardak çay, soğutulmadan, yudumlanarak içilir. *Kekik 20g, çuhaçiçeği kökü 10g, ezilmiş anason 10g, sinirliot 10g, meyan kökü 10g. 1 tatlı kaşığı dolusu bitki, 1 bardak kaynar suyla haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra süzülür ve bal ile tatlandırılır. Günde 2-3 kere 1 bardak çay, soğutulmadan, yudumlanarak içilir. *Yaraotu çiçeği 30g, sinirliot 20g, ince kıyılarak karıştırılır. 1 yemek kaşığı dolusu bitki, 1 bardak kaynar suyla haşlanır, 10-15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 kere 1 bardak sıcak çay, balla tatlandırılır ve yudumlanarak içilir.
Eğer öksürük, zayıf bir kalbe baskı yapıyorsa, karışıma 1 ölçek arslankuyruğu veya ökseotu eklemek gerekir. Bu katkı, kalbi rahatlatır ve gücünü arttırır.
Sinirsel kökenli kuru öksürüğü yatıştırmak için, öksürükotu, ebegümeci, keten tohumu gibi, mukozayı koruyucu ve solunumu rahatlatıcı bitkiler kullanılabilir. Ama genellikle sinirsel bir nedenden kaynaklanabileceği düşünülerek, aşağıdaki, sinir sistemini yatıştırıcı ve dengeleyici bitkilerin de kullanılması doğru olur: Oğulotu, lavanta, arslankuyruğu, kediotu kökü ve sarı kantaron.
Bronşit
Akciğerdeki büyük ve orta çaptaki bronşların mukozasında oluşan iltihabik süreçtir. Ama, akciğerdeki tüm hafif enfeksiyonlar genelde bronşit olarak tanımlanabilir. Eğer tedavi şifalı bitkilerle yapılacaksa, zaten tanım kargaşasıyla uğraşmaya da pek gerek yoktur. Bu tür durumlarda kullanılması gereken, balgam söktürücülüğü mukoza koruyuculukla bağdaştırabilen ve böylece iltihaplı dokuları rahatlatabilen, genelde öksürüğe karşı kullanılan bitkilerdir: öksürükotu, keten tohumu, kestane yaprağı, kekik, hatmi, meyan kökü, ıhlamur, atkuyruğu, kediotu kökü, ısırganotu, çıbanotu, sarı kantaron, ebegümeci, ayrıkotu kökü, adaçayı ve soğan. Ayrıca, ökaliptüs, adaçayı veya buğuseptil ile inhalasyon tedavisi yapılabilir.
Karışımlar: öksürükotu, leylak çiçeği, ıhlamur ve atkuyruğu ince kıyılarak eşit oranda karıştırılır. 1 tatlı kaşığı dolusu bitki, 1 bardak kaynar suyla haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 3-4 kere 1 bardak sıcak çay, balla tatlandırılır ve yudumlanarak içilir. Yatak istirahati gereklidir. *Mürver çiçeği ve ıhlamur, ince kıyılarak eşit oranda karıştırılır. 1-2 tatlı kaşığı dolusu bitki, 1 bardak kaynar suyla haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra süzülür. 2-3 bardak sıcak çay, kısa aralıklarla, yatakta içilir ve terlenir. *Ayrıca, ökaliptus, adaçayı veya buğuseptil ile buğu tedavisi yapılabilir. *Mürver çiçeği 2 ölçek, boyotu 2 ölçek, civanperçemi 1 ölçek, kekik 1 ölçek, ince kıyılarak karıştırılır. 4-5 yemek kaşığı dolusu (20g) bitki, 1 litre beyaz şarabın içinde 8-10 dakika ağır ateşte kaynatılır, süzülür ve saat başı 1 yemek kaşığı dolusu alınır. *Taze limon suyu ve balla hazırlanan sıcak limonata rahatlatıcıdır. *Pelinotu çayı, saat başı bir tatlı kaşığı alınır. Tüm akciğer iltihaplarında çok iyi sonuçlar verir.
Başka öneriler: Sıcak tuzlu suda 10-15 dakikalık el ve ayak banyoları. Göğse sıcak sirkeli su kompresleri, yarım saatte bir tazelenir. Balgamın böbrekler üzerinden dışkılanabilmesini sağlamak için, günde 2-3 bardak adaçayı, 1-2 hafta süreyle içilebilir.
Enfeksiyon durumunda, öncelikle sarmısak, kekik ve ökaliptus kullanılabilir. Kekik ve ökaliptusun içerdiği uçucu yağlardan, buğu tedavisi ve banyo katkısı olarak da yararlanılabilir. Bronşitte uygulanacak tedavi banyosunda, kekik ve ökaliptus eşit oranda karıştırılır. 2 avuç dolusu bitki karışımı, 2 litre kaynar suya eklenir, 30 dakika demlendikten sonra süzülür ve banyo suyuna eklenir. 37-38 derece sıcaklıktaki banyo suyunda 15-20 dakika kadar kalınır. Banyo sonunda üşütülmemeli, 1 saat kadar yatakta dinlenilmelidir.
Eğer lenf bezlerinde şişkinlik görülecek olursa, lenf sistemini de desteklemek gerekebilir. Sistemin atıklarından arındırılabilmesi için, günde 2-3 bardak yoğurtotu çayı etkili olacaktır.
Akciğer zarı iltihabı (zatülcenp, satlıcan)
Bir akciğer zarı iltihabı veya akciğer iltihabı oluştuğunda, hastanın öncelikle ateşinin düşürülmesi için bir tedavi başlatılmalıdır. Böylece, öncelikle göğüs olmak üzere, bedenin yükü azaltılmış olur. Bu amaç doğrultusunda kullanılacak bitkilerin başlıca özelliği, ter atılmasını sağlamaları(diaphoretica) ve mukozayı korumaya almaları (demulcentia) olmalarıdır. Terletici bitkiler: Mürver çiçeği, ıhlamur, mayıs papatyası, nane ve sinirliot eşit oranda karıştırılır. Günde 2-3 bardak çay, soğutulmadan içilir. Mukoza koruyucu bitkiler: Keten tohumu, ebegümeci, meyan kökü, hatmi(çiçek-yaprak-kök).
Boğmaca
Yaşamın daha sonraki yıllarında başka rahatsızlıklara ve bünyesel güçsüzlüklere de yol açabileceği için, hastalığın tam anlamıyla tedavi edilmesi gerekir. Tedavide etkili olabilecek bitkiler aşağıda gösterildiği gibi kullanılmalıdır: Frenküzümü yaprağı 2 ölçü, sinirliot 2 ölçü, kekik 1 ölçü, kokulu menekşe (yaprak) 1 ölçü, hatmi(yaprak-çiçek) 1 ölçü, ince kıyılarak harmanlanır. Yarım tatlı kaşığı dolusu bitki, yarım su bardağı kaynar suyla haşlanır, 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür ve biraz balla tatlandırılır. Günde 3-4 kere yarım bardak çay yudumlanarak içilir. Bu karışımın tadı, anason veya meyan kökü ile zenginleştirilebilir. *Yarım tatlı kaşığı dolusu, havanda hafifçe ezilmiş rezene tohumu, 1 bardak süte eklenir, ağır ateşte 1-2 dakika kaynadıktan sonra 10 dakika demlendirilir ve süzülür. Biraz balla tatlandırılarak, günde 1-2 bardak içilir. *1 bardak sıcak suya 1 yumurta sarısı, biraz limon suyu ve bal karıştırılır. Soğutmadan, yudumlanarak içilir. *Sıcak süte biraz soğan özsuyu ve bal karıştırılır, soğutmadan yudumlanarak içilir. *Taze sıkılmış kara turp suyuna bal karıştırılır. Saatte 1 tatlı kaşığı içirilir. Bir günden fazla bekletildiğinde, kötü kokular oluşturur.
Kramplar/spazmlar
Bir başka önemli solunum rahatsızlığının özyapısı, bronşlarda oluşan kramplar tarafından belirlenir. Astım, bu hastalıkların en çok tanınan bir türüdür. Kramplar, hastalığın kaynağını oluşturmaz, onlar, çok yönlü bedensel gelişimlerin sonucudurlar ve problemin çok küçük bir bölümünü oluştururlar. Bu nedenle, uygulanan tedavilerde genel sağlık durumunun göz önünde bulundurulması doğru olur.
Astım
Hastalık, çeşitli nedenlerin bir araya gelişinden kaynaklanabilir. Genellikle, alerjik bileşkeler astım nöbetlerine yol açar. Bazı durumlarda neden, doğrudan kalıtımla ilgilidir, bazen de uyaran maddelere karşı organizmanın oluşturduğu bir tepkidir. Bedenin esneklik açıdan yetersizliği de bronşiyal kramplara yol açabilir. Astıma eğilimli kişilerde, gerginlik, korku, aşırı hareketlilik ve yorgunluk nedeniyle oluşan stres, bir astım nöbetini başlatabilir. Asetilsalisilik asit(aspirin) veya benzeri ilaçlar da, bazı alerjik hastalarda bir nöbete neden olabilir.
Bedenimiz, normal şartlarda pek çok etkenle başa çıkabilir. Ama çağımızın şartları, beslenme bozuklukları, yaşamı algılama ve uygulama biçimleri, genel anlamda hastalığın oluşmasında rolü olan öğelerdir ve tedavide göz önünde bulundurulmalıdırlar.
Astım, şifalı bitkilerle tedaviye çok olumlu yanıt veren bir hastalıktır. Ama her hastaya iyi gelebilecek bir örnek reçete hazırlamak olanaksızdır. çünkü şifalı bitkilerin, hastalığa yol açan etkenlere göre seçilmesi gerekir. *Kramp çözücü ve solunumu rahatlatıcı etkileri olan bitkiler: Şahtereotu, farekulağı(şahinotu-tırnakotu/Hieracium pilosella), güneşgülü(çiğotu/Drosera ratundifolia), çıbanotu, melekotu kökü, mine çiçeği, sedefotu, biberiye, çuhaçiçeği kökü, pelinotu, civanperçemi, kekik, atkuyruğu. *Normalin üstünde balgam oluşumunda, aşağıdaki, balgam söktürücü bitkilerin kullanılması doğru olur: Anason, meyan kökü, öksürükotu, boğadikeni kökü, ökaliptus, ebegümeci, hatmi, sinirliot, ısırganotu, rezene, kekik, çıbanotu, boyotu tohumu, hindiba. *Astım nöbetlerinin kalbi yorduğu durumlarda, arslankuyruğu, alıç ve ökseotu, kalbi güçlendirici etkileriyle, fevkalade yararlı olabilir. *Kan basıncının yüksek olduğu durumlarda, ökseotu, alıç, ıhlamur dengeyi sağlayabilir. *Korku ve gerginlik hallerinde ise, kediotu kökü, şerbetçiotu çiçeği, arslankuyruğu, yulaf gibi bitkiler başarıyla kullanılabilir. *Alerjik reaksiyonlara karşı ısırganotu denenmelidir.
Ender de olsa, astım bazen yalnızca sinir sistemini güçlendirici droglarla tedavi edilebilir. çünkü, astım nöbetini başlatan başlıca nedenlerden biri korkudur. Hatta, astım nöbetinden duyulan korku, nöbetin başlamasına neden olabilir. Böyle durumlarda, hastanın iç dünyasını dengeleyici ve kendine güvenini güçlendirici her yöntem uygulanabilir. Sinir sistemini güçlendirici bitkiler, bu süreci destekleyebilir, ama psikoterapinin önemini de göz önünde bulundurmak gerekir.
Süt ve süt ürünleriyle ilgili birkaç söz daha. çocuk astımlarında ve egzamalarında, sütün alerjik reaksiyonlara yol açtığı kanıtlanmıştır, hatta, yetişkinlerin bu tür hastalıklarının da süt ve süt ürünlerinden kaynaklanabileceğine inanılmaktadır. çocuklarımızın, mümkün olduğunca uzun süre anne sütü emmeleri mutlaka gereklidir. Ama memeden kesildikten sonra, bazı zararlı maddeleri içeren inek sütüyle beslenmemelidirler. İçinde birçok harika(!) besin maddesi ve şeker bulunan süt ürünlerinden de kaçınmak gerekir. Hatta kırmızı etten de uzak durulmalıdır. Tüm bunlara karşın, inek sütünün içerdiği zararlı maddelerin hiç birini içermeyen keçi sütü ve peyniri ile bu boşluk pekala doldurulabilir.

buse isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Tag Ekle
belirtileri, hastalık


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Sizin Yeni Konu Acma Yetkiniz var yok
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı




RSS Powered by vBulletin® Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Şu Anki Saat: 09:15
kocaeli escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort karşıyaka escort çankaya escort tuzla escort seks hikayeleri seks filmi izle sincan escort kızılay escort rus escort etlik escort izmir escort izmir escort izmir escort istanbul travesti eryaman escort etlik escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort altyazılı porno şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort alt yazılı porno Casibom Casibom Casibom Giriş Casibom Yeni Giriş Onwin gaziantep escort bayan gaziantep escort seks hikayeleri gaziantep escort Canlı bahis siteleri escort escort escort travestileri travestileri Escort Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com etlik escort etimesgut escort istanbul Escort istanbul Escort Acıbadem Escort Ataşehir Escort Bostancı Escort Göztepe Escort Kadıköy Escort Kartal Escort Kurtköy Escort Maltepe Escort Ankara escort bayan Escort ankara Escort ankara Escort eryaman Keçiören escort Escort ankara Sincan escort bayan Çankaya escort bayan antalya rus escort