Sinem Erköseoğlu'nun apartmandan düşerek ölümüne dair davada "kasten adam öldürme" suçlamasıyla yargılanan Can ve Emre Paksoy kardeşler beraat etti
Taksim Gümüşsuyu'nda, 4 yıl önce Boston Üniversitesi mezunu 24 yaşındaki Nazlı Sinem Erkö
seoğlu'nun apartman boşluğuna düşerek yaşamını yitirmesiyle ilgili Paksoy kardeşlerin yargılandığı davada iki kardeşe de beraat çıktı. Hazırlanan iddianamede ise Emre ve Can Paksoy kardeşlerin, TCK’nın 81/1. maddesi gereğince "kasten adam öldürmek" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyordu.
Beyoğlu’da bir apartman boşluğunda cesedi bulunan Nazlı Sinem Erkö
seoğlu’nun ölümüne ilişkin yargılanan Can ve Emre Paksoy kardeşlerin, "maktuleyi kasten öldürdükleri" veya "tedbirsizlik, dikkatsizlik neticesinde ölümüne sebebiyet verdikleri" hususunda şüpheden uzak yeterli delil elde edilemediğinden beraatine karar verildi.
İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Can ve Mahmut Emre Paksoy kardeşler ile Erkö
seoğlu’nun annesi Ferah Kural, babası Ergün Erkö
seoğlu ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada söz alan anne Ferah Kural, kızının bir cinayete kurban gittiğini belirterek, "Nedeni nasıl mahkemece araştırılmamıştır. Bugün için mahkeme beraat kararı verebilir ancak Tanrı’nın mahkemesinde beraat yoktur. Tanrı’ya havale ediyorum" dedi.
Erkö
seoğlu’nun babası Ergün Erkö
seoğlu da mahkemenin ve heyetin adaletli olduğuna inanmadığını ifade ederek, "Daha doğrusu mesleğinizi doğru icra ettiğinize inanmıyorum. Hiçbir talebimizi kabul etmediniz. Cansız manken isteğimizi bile kabul etmediniz. Kafamda sürekli şüphelerle yaşıyorum. Sizin bu şüpheleri mahkeme olarak gidermeniz gerekir" diye konuştu.
Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı Ümit Özkan, sanıkların maktule Nazlı Sinem Erkö
seoğlu’nu "kasten öldürdükleri" yada "taksirle ölümüne neden olduklarına" dair mahkumiyetlerine "yeterli, şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği" ve "suçun sabit olmadığından" sanıklar hakkında ayrı ayrı beraatine karar verilmesini talep etti.
"ARAMIZDA CİNSEL YAKINLAŞMA OLDU"
Mütalaaya karşı beyanları sorulan sanık Can Paksoy, olay günü Nazlı Sinem Erkö
seoğlu ile birlikte eve gelmeden önce bir samimiyet oluştuğunu ifade ederek, eve geldikten sonra odasına geçtiklerini ve aralarında cinsel bir yakınlaşma olduğunu söyledi. Sanık Paksoy, "
Öpüştük, sarıldık, birbirimize dokunduk ama tam cinsel ilişki olmadı. Soyunup soyunmadığını hatırlamıyorum. Elbisesini yukarı doğru sıyırmış olabilir. Sonra yattım uyudum" dedi.
Bütün delillerin toplandığını ve herkesin bu olaya üzüldüğü kadar kendisinin de üzüldüğünü ifade eden sanık Can Paksoy, bu acının kendileriyle ilgili kamuoyu nezdinde zan altında bırakılmalarına gerekçe olmayacağını söyledi. Sanık Emre Paksoy da olay günü kardeşinin tanımadığı bir kadın ile eve geldiğini belirterek, "Kapıyı otomatikten açtım ve kapıyı aralık bırakarak odama geçtim. Onun dışından maktulü sabah uyandıktan sonra boşlukta gördüm. Deliller toplanmıştır. Suçsuzum, beraatimi istiyorum" diye konuştu.
BERAAT GEREKÇESİ
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanıklar Can ve Emre Paksoy haklarında, maktule Nazlı Sinem Erkö
seoğlu’nu "kasten öldürdükleri" veya "tedbirsizlik, dikkatsizlik neticesinde ölümüne sebebiyet verdikleri" hususunda "şüpheden uzak yeterli delil elde edilemediğinden" sanıkların beraatine karar verdi.
Heyet, sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı ile adli kontrol kararlarının kaldırılmasına da hükmetti. Kararının açıklamasının ardından Paksoy kardeşlerin birbirlerine sarıldıkları görüldü. Erkö
seoğlu’nun annesi Ferah Kural ise "Tanrı’nın mahkemesinde beraat yoktur" diyerek karara tepki gösterdi.
ANNE İSYAN ETTİ: ADİL YARGILAMA OLMADI
Kararın açıklanmasının ardından adliye önünde açıklama yapan anne Ferah Kural, "Bugün burada adil bir yargılama olmamıştır. Benim çok değerli, güzel kızım bir cinayete kurban gitmiştir. Bugün burada bir mahkeme yoktur. Mahkeme beraat kararı vermiştir ancak Tanrı’nın mahkemesinde suçlulara beraat yoktur" diye konuştu. Sanıklardan Can Paksoy’un beraat kararının verilmesinin ardından kendisinin serzenişlerine karşılık olarak, "Kes be" dediğini iddia eden anne Kural, kızına seslenerek, "Sinem güzel evladım davayı bırakamam. Bu davada sonuna kadar senin için savaşacağım. Sen o camdan atlamadın, itildin atıldın. Belki de senin canını evde aldıklarına inanıyorum. Sen rahat uyu evladım" dedi.