AISA Sağlıklı Zayıflama ve Terapi Merkezi Estetisyeni Leyla Şeker, 3-5 kiloyu geçen hızlı kilo kaybının da ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getireceği uyarısında bulundu.

Kilo sorununun yaygın bir sorun olarak öne çıktığını vurgulayan Şeker, kilo kaybının sağlık açısından çok önemli olduğunu ve özellikle kaybedilecek miktarın, mevcut ağırlığının yüzde 5’ini geçmesi halinde konunun daha da ciddi bir boyuta ulaşabileceğini vurguladı. Şeker, “3-5 kiloyu geçen bir kilo kaybı, aynı zamanda sağlığa yapılan bir müdahaledir ve bu nedenle de mutlaka uzman bir doktor gözetiminde olması gerekir” ifadesini kullandı.

Kişinin fazla kilolarından kurtulmasının yalnız bedenini değil, ruhunu da hafifleteceği yorumunda bulunan Şeker, kurtulmak istenen yağ miktarı 3-5 kiloyu geçmiyorsa sağlık açısından herhangi bir risk olmadığını, ancak ciddi miktarda kilo kaybına ihtiyaç duyuluyorsa bunun iyi düşünülmesi ve doğrudan bir doktorla görüşülmesi gerektiği önerisinde bulundu. Şeker, “Obezite sınırında ya da obez biriyseniz, herhangi bir hastalığınız özellikle de şekeriniz, tansiyonunuz, kanser hikayeniz, kolesterol probleminiz varsa zayıflama yolculuğunuza doğrudan bir diyet uzmanı ile birlikte başlamayı sakın düşünmeyin, çünkü hem sağlığınız bozulabilir, hem de verdiğiniz kiloları kısa bir süre sonra ve muhtemelen de fazlasıyla geri alırsınız. Yapacağınız her hata size daha fazla kilo, daha kötü beslenme şartları, daha ciddi sağlık sorunları, yorgunluk, halsizlik, üzüntü ve ümitsizlik olarak geri dönecektir” dedi.

Zayıflama noktasında hangi yöntem uygulanırsa uygulansın, 2-4 haftada kişinin sağlığını bozmadan 8-10 kilo veremeyeceğini kaydeden Şeker, “Böyle bir incelme ve zayıflama hızına sağlığınız ayak uyduramaz. Sağlığınız bozulacağı için böyle bir şey mümkün olsa bile sonucu siz zaten göremezsiniz” ifadesini kullandı.

Hızlı kilo vermenin neden tehlikeli olduğunu da açıklayan Şeker, hızlı kilo verenlerde safra kesesinde taş oluşması, kanda ürik asit düzeyinin artması, LDL kolesterolün yükselip HDL kolesterolün azalması, saç dökülmesi, kansızlık, uyku bozuklukları, hormonal dengesizlik, cinsel isteksizlik, kanda elektrolit dengesizlikleri ve daha birçok sorunun oluşması gibi sağlık sorunları ile karşılaşıldığına işaret etti.

Kadınlarda hızlı kilo kaybının; adet düzensizliklerine ve tüylenmeye neden olabileceği uyarısında bulunan Şeker, hızla kilo vermek için yapılan ağır diyetlerin, ‘açlık kürleri’, ‘şok diyetleri’ gibi yöntemlerin, kandaki elektrolit dengesini, sodyum/potasyum ayarını bozduğu gibi metabolik süreçleri de altüst ettiği uyarısında bulundu. Vücudun, ağır kalori kısıtlanmalarını kendine yapılan bir saldırı gibi algıladığı ve bir kıtlık işareti olarak yorumladığını ifade eden Şeker, bazen metabolik hızın durma noktasına kadar düşebileceğini söyledi ve ekledi:

“Sonuçta bu dayanılması güç programlar sona erdiğinde verilen kilolar fazlasıyla geri alınmaktadır.”

Bu tür hızlı kilo verme programlarında yağ yerine kasları yakma ihtimalinin artacağını, yağlarla birlikte kişinin bazen daha da fazla miktarda kas kaybedebileceği uyarısında buluan Şeker, kas kaybının da metabolizmanın yavaşlaması, enerji düzeyinizin azalması, yani yaktığınız kalorilerin düşmesi anlamına geleceğini, bu durumda kişinin diyeti bıraktığında eskisinden az da yese daha hızlı kilo alacağını dile getirdi. Şeker, açıklamasını da şöyle sürdürdü: “Ciddi bir kilo sorununuz veya obeziteniz varsa, kilo vermek sağlığınız için olumlu bir karardır. Hafif ve orta düzeydeki kilo problemlerinin çözümünde daha ılımlı bir süreç izlenebilir. Bazı durumlarda kilo sorunu kozmetik olarak değerlendiriliyorsa kilo vermek bedeninize değilse bile ruhunuza iyi gelebilir. Ama her koşulda kilo vermek sağlığa faydalıdır diye düşünmemelisiniz. Eğer ciddi bir kilo probleminiz yoksa ve yağların biriktiği yerler sağlık tehdidi oluşturacak yerler değilse, vücut ağırlığınızın azıcık artması canınızı sıkmamalıdır. Aslolan sağlıklı yasamak için gereken yasam tarzı değişikliklerini hayata geçirmek, sağlıklı kilo vermek ve verilen kiloyu korumaktır.”