Hepimiz sıcaklarda daha rahat yaşayabilmek için klimaları tercih eder hale geldik. Artık evlerde ve işyerlerinde klima vazgeçilmez oldu. Sıcaklardan bunalan herkes klimalı ortamlarda serinlemeye çalışıyor.

Ancak klimalı mekanlardan sıcak havaya çıkma ya da sıcak havadan klimayla soğutulmuş bir alana girmek insan bedenine zarar veriyor. Vücut ani sıcak ve soğuk hava değişimlerine karşı kendini koruyamadığı için bu durum başta solunum yolu hastalıkları olmak üzere birçok hastalığa sebep oluyor.

Klimayı nasıl kullanmalı?
Klimanın neden olduğu rahatsızlıkları önlemenin yolu havayı yavaş yavaş soğutmaktan geçiyor. Genellikle sıcaklardan bunalanlar, klimaları çalıştırarak bir an önce sıcak ortamdan serin ortama geçmek istiyorlar. Oysa, klimaların ortamı belirli zaman aralıklarında yavaş yavaş soğutmak için kullanılması gerekiyor. Örneğin, dışarıda sıcaklık 40 derece ise klima çalıştırılacak ortamda sıcaklığın aralıklarla 5’er derece düşürülmesinde fayda var.

Klimanın etkileri
Klimalar doğru kullanıldığı takdirde kimse için sağlık problemi yaratmıyor. Ancak bilinçsiz kullanım özellikle çocukları, yaşlıları ve astım hastalarını etkiliyor. Acıbadem İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Karaaslan bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Bu kişilerin vücutları ani değişikliklere adapte olmakta zorlanmaktadır. Bu değişiklikler vücuda ekstra yük getirmekte ve hassas dengelerin kolayca bozulmasına yol açmaktadır. Ayrıca, direk klimalarda bazı bakterilerin yayılabileceği bilinmektedir. Özellikle filtresiz olanlar astım hastaları için sorun yaratabilir.”

Klimalarla ilgili olarak en çok yaşanan şikayetlerden biri de kaslardaki tutulmalar. Bu yakınmaları yaşamamak için çalışan klimaların yakınında uzun süre durulmamak ve klima akımına direkt maruz kalmamak gerekiyor.

Bu hastalığı atlamayın
Klimaların yarattığı etkilerinin yanı sıra yaz aylarında dikkat edilmesi gereken bir hastalık daha var: Legionella mikrobu. Bu mikrop doğada, su kaynakları içerisinde ve nemli ortamlarda bulunuyor Doğadan binaların su sistemleri içerisine yerleşen mikrop, uygun ortamda hızla çoğalıyor ve su zerrecikleri ile insanların akciğerlerine yerleşerek ağır bir zatürreye neden oluyor.

Acıbadem Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Süha Alzafer bu hastalıkla ilgili şu uyarılarda bulunuyor: “Yakın zamanda yapılmış bir seyahat, evde su sistemi tamiri yapılması gibi durumlar risk faktörleri arasındadır. Sigara içimi, kronik akciğer hastalığı, bağışıklık sistemini baskılayan hastalıklar, böbrek-karaciğer yetersizliği ve şeker hastalığı bu tür bir zatürreye yakalanma riski artmaktadır. Hastalığın belirtileri halsizlik, baş ağrıları, kas ağrıları, kuru öksürük, ateş ve ishaldir. Zamanında tanı konulamayıp tedavi başlanmazsa ölümcül seyredebilmektedir. Tedavide antibiyotikler kullanılmaktadır."