Uzmanlar sağlıklı ve kalıcı zayıflamanın aslında doğru formüle dayalı olduğunun önemle altını çiziyor. Doğru formül ise herkes için kesinlikle farklı oluyor. Ancak herkesin doğru matematiği kendi kanında yazılı. Önemli olan bu formülün bilinmeyenlerini ortaya çıkarmak.

Medical Corner Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Aydın Duygu; “foX Test&Supplement sistemi zayıflamak isteyen kişinin vücudunda mikro besinler açısından neyin eksik neyin fazla olduğunu inceler. Böylece beyin biyokimyasallarını ve bağırsak salgılarını dengede tutarak iştahı kontrol eder. Yani zorunlu olarak alınması gereken amino asit, vitamin ve mineral seviyelerini ve ihtiyaçlarını belirler. Gereken destekler kişiye özel hazırlanır. Kişi sadece ihtiyaç duyduğu kadar yemeye başlar, bağımlı olunan gıdalara ilgisi azalır ve kendiliğinden kilo verir” dedi.

Kişiyi obez olmaya iten sebepler aynı şekilde o kişinin şu an veya ileriki yaşlarda şeker, yüksek tansiyon veya kalp hastası olmasına da neden oluyor. İnsülin direnci, böbreküstü bezlerinin az çalışması, tiroid bezinin az çalışması bunlardan sadece birkaç sebep olarak görülüyor. Medical Corner Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Aydın Duygu’nun çalışmaları sonucu Finlandiya merkezli BioTailor Labs firmasının geliştirdiği algoritma olan foX Test amino asit ve metabolitlerin seviyesini tespit ediyor. Mevcut sağlık durumunuz ve ileride görülebilecek riskler için klinik rapor sunuyor.

Yeme dürtüsü enerji ve mikro besin ihtiyacından, aşırı yeme dürtüsü ise keyif ve bağımlılık sorunundan kaynaklanır. Bu açıdan mevcut tedavi yaklaşımları ve kilo kontrol programları ya tamamıyla yanlış veya çok eksik sayılıyor. Obezitenin bu kadar ilgi ve mücadeleye rağmen hızla artması durumun en açık göstergesi oluyor. Fazla kilosu olan kişinin zayıflayabilmesi için daha az yemesinin şart olduğunu vurgulayan Dr. Duygu; “Zayıflayan kişilerde yağ yerine kas kaybı gözlenmesinin en önemli sebeplerinden biri yanlış diyetlerdir. Kas kaybı miktarı fazla ise, aynı zamanda yağlar eriyor bile olsa vücut muhakkak zarar görür. Kasları koruyacak yegane besin, kasın yapısını oluşturan amino asitlerdir. foX Test&Supplement ile verilen uygun amino asitler kas kaybını önler hatta kas kitlesini arttırır” açıklamasıyla kilo kontrolünde kas kitlesinin korunmasına dikkati çekiyor.

Obez kişiler veya kilo sorunu yaşayanların büyük çoğunluğunun karbonhidrat içeren gıdalara düşkün olduklarını anlatan Dr. Duygu; “Çünkü özellikle basit karbonhidratların vücuda sağladığı şeker beyinde esrar, eroin gibi bağımlılık yapıcı maddelerin hedef aldığı bölümleri uyarır. Bu nedenle birçok kişi şeker içeren gıdalardan daha fazla keyif alır” açıklamasında bulundu. Yemek seçme özgürlüğü olan insan bu durumda en çok keyif alacağı yiyecekleri yani özellikle karbonhidrat içerikli gıdaları tercih ediyor. Böylece kişi keyfi nedenlerle hem bağımlı hale geliyor hem de metabolizmanın mikro besinlere ihtiyaç duyması nedeniyle sürekli yeme içme ihtiyacı hissediyor. Bu durum susamış bir insanın su içmek yerine her defasında çay, kola, meyve suyu gibi farklı içecekler içmesine benziyor. Böylece bir bardak suyla çözülecek ihtiyaç için yüzlerce kalori alınmış oluyor.

İnsanların her daim en kolay ulaşabileceği gıdalar yüksek oranda şeker ve yağ içeriyor. Vücut için gereken vitamin, mineral, amino asit gibi unsurları ihtiva eden doğal proteinler ve sebzelerin tüketimi azalmıştır.

Günümüzün en önemli sağlık sorunlarından obezite kozmetik bir sorun olmanın ötesinde şeker hastalığı, kalp krizi, yüksek tansiyon, felç, uyku apnesi, kısırlık ve daha birçok hastalığa zemin hazırlıyor. Çeşitli cihazlar ve üç günlük şok diyetlerle verilmeye çalışılan kilolar bir yandan gelişmeye başlayan hastalık süreçlerini önleyemiyor. Obezite tedavisi ve kilo kontrolü hakkında açıklama yapan Dr. Aydın Duygu; ”Pratik ancak kapsamlı analiz ve tedavi yöntemlerine ihtiyaç vardır. Kişi hem kilo vermeli hem de tehdit altında olduğu, kalp krizi, diyabet gibi hastalıklardan korunabilmelidir. Öncelikli olarak yapılması gereken işlem; beslenmenin ve metabolizmanın temelini oluşturan karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasının ayrıntılı olarak incelenmesi ve özel olarak geliştirilmiş biyokimyasal analizler ve bu analize dayanarak kişinin ihtiyaçlarına göre hazırlanan tedavi edici desteklerin temin edilmesidir.” dedi.