Uyku sorunlarının en başında gelen horlama sorunu, bir çok kadın – erkekte görülen bir sorundur. Zira horlama yön değiştirme ile yanlış yönde yatma ile alakalı değil sadece…

Sevgili Melek’ler, bu makalemizde ki bilgiler, horlayanların dikkatine geliyor.

Son yıllarda, uyku problemi yaşayanların sayısında büyük bir artış var. Uykuya dalmakta zorlanan, geceleri sık sık uyanan, sabahları çok erken kalkan ya da yorgun uyananlardan mısınız? Öyleyse, haberimizi dikkatle okuyun.

Uyku sorunlarından özellikle biri; yol açtığı sağlık sorunları sebebiyle ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. Uyku sırasında solunumun durması ile ortaya çıkan Uyku Apnesi Sendromundan haberdar mısınız?

Sema Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Türközü, Uyku Apnesi’ni, uyku sırasında solunumun belli bir süre (10 sn ve üzeri) durması olarak tanımlanmaktadır. Dr. Türközü, Uyku Apne sendromlu hastalarda, tipik olarak apneli dönemin ardından gürültülü bir şekilde nefes almaya devam ederler. Hasta apne döneminin sonunda bazen boğulur tarzda uyanabilir veya uykusunda farkına varmadığı uyku EEG’sinde kısa süreli uyanmalar yaşar bu da hastanın uyku kalitesinde bozulmaya ve derin uyku uyumasına engel olur” dedi.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Türközü, geceleri şiddetli bir şekilde horlayanların, uykuda nefesi kısa süreli kesilenlerin ve gündüz kendisini aşırı yorgun hissedenlerin vakit kaybetmeden bir Göğüs hastalıkları uzmanına başvurması gerektiğini vurguladı. Dr. Türközü: “Hastalığın teşhisi için; hastanın veya eşinin anlattıkları bizim için çok önemli. Bu anlatılanlar ve muayene ile teşhisi büyük ölçüde koyuyoruz. Ancak rutin olarak yapılan kan tahlilleri, tansiyon ölçümü, kalp ve akciğer ile ilgili tetkiklerin yanı sıra polisomnografi adı verilen bir inceleme yöntemi de uyguluyoruz. Hastanemizin uyku laboratuvarında hastalarımızı bir gece yatırarak izliyoruz. Hastalarımızda, satürasyon takibi, kalp ritmi, beyin dalgalarının EEG ile ölçümü, ağız ve burun hava akımının ölçülmesi ve EMG gibi birçok parametreleri takip ediyoruz. Bu tetkikle hastanın apnelerinin var olup olmadığı, ne sıklıkta olduğunu, ne kadar sürdüğü ve bunun uyku fizyolojisini nasıl etkilediğini belirliyoruz” dedi.

Uyku apnesinin, kişiye hayatı çekilmez kılabileceğini belirten Sema Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Türközü, hastalığın, kişini sabah kalktığında kendini yorgun hissetmesi, gün içi uykululuk halinin olması, dikkatte azalma ve konsantrasyon güçlüğü bulguları yapabileceğini belirtti. Ayrıca bu hastalığın uzun dönemde, yüksek tansiyon, kalp damarlarında tıkanıklık, beyin damarlarında tıkanıklık, diyabet ve depresyon gibi birçok komplikasyona neden olabileceğinin altını çizdi.

Uyku Apnesi teşhisi konan hastalarda, hastalığın şiddetine, eşlik eden hastalıklara bağlı olarak tedavi yöntemi belirlenmektedir. Hafif-orta şiddette uyku apne sendromu saptanan hastalarda eğer hastada üst solunum yolarına ait patoloji saptanır ise cerrahi operasyon düşünülürken, ağır şiddette uyku apne sendromu olan hastalarda uykuda kullanılan pozitif basınçlı havayolu cihazları (CPAP/BPAP) ile tedavi yapılmaktadır. Bu cihaz uyku sırasında takılan bir maske ile basınçlı hava vererek hastanın uykuda yaşadığı apneleri tedavi etmekte ve hastanın sağlıklı uyku uyumasını sağlamaktadır. Unutmayın! Horlama, uykuda nefes durması ve uykudan boğulur tarzda uyanması olanlar, diyete rağmen kilo vermekte zorluk çekenler, kısa ve dar bir boyun yapısına ve küçük çene yapısına sahip olanlar, yüksek tansiyon, iskemik kalp hastalığı ve diyabet gibi hastalıkları olan kişiler uyku apne hastalığı açısından daha fazla risk altındadır.