2000’lerin başında doğan, internetle büyüyen ve hayatlarının odağı teknoloji olan “Z Kuşağı çocukları”, geleneksel yöntemlerle ders çalışmıyor; ezbercilikten, sıkıcılıktan uzak bir eğitim anlayışıyla anlayarak, sorgulayarak öğrenmeyi tercih ediyor.

E-postayı demode bulan, gerçekçi yaklaşımlarıyla farklı bir dünya kuran, paylaşımlarının tamamını sosyal medya üzerinden sürdüren Z kuşağının eğitim anlayışı da önceki nesillerden oldukça çok farklı.
Şu anda tamamı eğitim çağında olan bu kuşak, deneyimleyerek öğrenmek istiyor, ezberlemekten hiç hoşlanmıyor. O nedenle, Z kuşağı dijital eğitimi seviyor. Teknolojiyi çok iyi kullandıkları için; sonuçlarını anında görebilecekleri interaktif etkinliklere, çok boyutlu öğrenme ortamlarına yoğun ilgi gösteriyorlar.


Anne-babalar hem mutlu hem başarılı çocuk istiyor
Öte yandan, Z kuşağı’nın anneleri-babaları olan X kuşağının, çocukları ile ilişkileri daha önceki kuşaklardan oldukça farklı. Modern anne-babalar olarak nitelendirebileceğimiz Z kuşağının ebeveynleri, çocuklarının eğitim hayatıyla yakından ilgili. Çocuklarının başarılı olmalarını isterken kendi anne-babalarından farklı olarak, bu başarının yanında çocuklarının konfor ve mutluluğunu da önemsiyorlar.
Anne-babalar, çocuklarının okulları ile yakın bir ilişki yürütürken bir yandan da etkileşimli, deneyimleyerek öğrenmeye olanak tanıyan, kalıcı bilgiye kolay ve hızlı erişim sağlayan dijital eğitim çözümleri ile çocuklarının zaten çok hakim oldukları dijital dünyadaki yeni öğrenme yöntemlerini de devreye sokuyorlar. Bu noktada veliler için en önemli husus, bu kadar kaynak içinde en güvenilir, uzmanlarca hazırlanmış, öğrencinin amacına uygun olanları bulup öğrenciye sunabilmek.