Okullar yarı yıl tatiline girdiğinde, çocuklarınızla evde nasıl verimli vakit geçirebileceğinize dair, Bilfen Anaokulları Anaokulları Eğitim Koordinatörü Uzm. Miharap Divrengi bir dizi öneri hazırladı. Birlikte meyve yerken bile bunu bir eğitim alanına dönüşebileceğini söyleyen Divrengi, bol bol kitap okumaktan alsa vazgeçmeyin diyor ve sıralıyor:

• Örneğin; birlikte meyve yediniz... Ona bu meyvenin tohumunun nasıl oluştuğunu sorun. Birlikte araştırma yapın. Tohumların gerçeğini ya da fotoğrafını bulup birlikte meyve resimlerinin altına yapıştırıp mutfağınız ya da odası için meyve panosu yapın. Bunu yaparken çocuğunuzun sınıflama becerisinin gelişmesine de katkı sağlamış olacaksınız.

• Hazırladığınız portakal suyunun dışında başka bir bardağa farklı bir meyve suyu hazırlayın. Onu da tattırın ve hangi meyvenin olduğunu sorun. Cevabı bulması için ona ipuçları verebilirsiniz. Böylece onun analitik düşünme becerisini desteklemiş olursunuz.

• İki resimli kartı ya da gerçek iki nesneyi çocuğunuzun önüne koyun. Bu iki resmin ya da nesnenin benzer ve farklı yönleri hakkında konuşun. Hem kelime hem de kavram gelişimi açısından oldukça önemli bir deneyim kazanmasına destek olursunuz.

• Bir resim kâğıdına boş bir çember çizin ve ona bu çemberi kullanarak neler yapabileceğini sorun. Bu gibi örnekleri artırmak mümkündür ve biraz da sizin yaratıcılığınıza bağlıdır. Yaratıcılığını desteklemek için yapacağınız çalışmalarda onun gelişimini olumlu yönde etkileyeceksiniz!

• Bol bol kitap okuyun. Ona kitap okumanız zengin bir kelime hazinesine sahip olmasını sağlayacaktır. Böylece ileride okuduğunu anlayabilen bir birey olacaktır. Okunan kitaptaki olaylar ve karakterleri zihninde canlandıran çocuğunuzun hem hafızası hem de hayal gücü gelişir. Okuduğunuz hikayeyi size anlatmasını isteyin, devam eden günlerde de aynı hikayeleri anlattırırsanız hem hafızasını güçlendirmiş olursunuz hem de dil gelişimine olumlu yönde katkı sağlamış olursunuz.

• Birlikte "Sesler Kitabı" yapabilirsiniz. Her bir sesli harfin basılı halini birlikte süsleyebilir, adında o harf geçen resimleri birlikte bulabilir ve kartonlara yapıştırarak onun akademik sembolleri tanımasını kolaylaştırmış olursunuz.

• Bir kesenin ya da içi gözükmeyen poşetin içine herhangi bir nesne koyun. Dokunarak ne olduğunu anlamaya çalışmasını isteyin. Bu tür çalışmalar yaparken duyularını aktif kullanmasını sağlayın. Örneğin; gözleri kapalı olarak kokusundan yola çıkmasını ya da tadarak meyveyi tanımaya çalışmasını isteyin. Böylece onun duyuşsal duyarlılığını desteklemiş olursunuz.

• Çoğunuzla yaptığınız her etkinlikten sonra sanki ondan öğrenmek istiyormuş gibi meraklı bir şekilde “Bunu nasıl yaptığını bana da anlatır mısın?” derseniz, ürettiği stratejik çözümler ile ilgili farkındalığı artar, ezbere yaşamaktan uzaklaşır. Üstelik başardığı şeyi birilerine anlatmanın ve kendisiyle gurur duymanın keyfini yaşar.

• Sık sık "yönerge oyunları" oynayın. “Masanın üstündeki, sepetin içindeki makası getirir misin?”, “Çatalın yanındaki peçeteyi verir misin?”, “Odandan çekmecenin üstündeki kitabı getirir misin?” gibi kuracağınız cümleler onun mekan-nesne ilişkisini algılamasını kolaylaştıracaktır. Aynı şekilde onun da size yönerge vermesini isteyin ve bunu bir oyun haline getirin.

• Onunla bol bol şakalaşın. Çocuğunuzla şakalaşırsanız estetik duyarlık kazanmasını desteklersiniz. Estetik duyarlılığını destekleyin ki ileride duygularını kontrol edebilen, problemler karşısında kendine güvenen akademik benlik algısı yüksek biri olabilsin.

• Eğer evinizde çiçekleriniz (menekşe, orkide vb…) varsa ona bu çiçeklerin niçin yenilmediğini sorun. Böylece akıl yürütmeye başlayacaktır. “Niçin?” gibi sorulara cevap aramaya başlaması onun araştırma yapma yolunda ilk adımlarını atmasını sağlayacaktır.

• Çocuğunuzun bir işe başlamadan önce, o işi nasıl yapacağını tasarlaması için mutlaka 1-2 dakika ayırmasını sağlayın. O işi tamamladıktan sonra da yaptığının kalite kontrolü için yine biraz zaman verebilirsiniz. Böylece planlama ve değerlendirme becerilerini desteklemiş olursunuz.