Yeni başlayan ya da tatil sonrası okula alışamayan çocukların okula adaptasyonunda aileler ve eğitimcilere hangi görevler düşüyor? Uzman Psikolog Şeyda Özdalga, çocukların olası davranışları karşısında yapılması gerekenleri anlattı.
“Okula yeni başlayan öğrenciler evden, anneden ayrılma kaygısı ile okul ortamındaki yeniliklere alışmakta zorlanabilir; diğer öğrenciler öğrenme, dikkat, sosyal sorunlar gibi önceki olumsuz deneyimleri nedeniyle sıkıntılı olabilirler. Yeni bir okula başlayanlar, o okulun kuralları, bir üst sınıfın derslerine karşı performans kaygısı yaşayabilirler. Kendi beceri ve kaynaklarını okulun ve ailelerinin beklentilerini karşılayacak düzeyde göremeyebilirler. Okul uyumunun daha çabuklaşması için, öğrenci, aile ve eğitimcilerin yaklaşımları ayrı ayrı incelenmelidir.”
Öğrenciler için
• Yaşa göre değişen bedensel ihtiyaçlarına göre uykularının düzenlenmesi için yatma saatlerinde yataklarında olmak, sabah rahat kalkmalarını sağlayacaktır.
• Sabah saat kurarak, bedensel iç mekanizmalarını harekete geçirebilirler.
• Kişisel bakımını yaptıktan sonra geceden hazırladığı okul kıyafetlerini kendi giyinerek, kahvaltısını yapabilir.
• Okuldaki başarı, beceri alanlarına odaklanmak, bunlardan yararlanarak problemlerini çözmek işe yarayabilir.
• Derste not almak, soru sormak, aktif olmak öğrenme sürecini destekleyecektir.
• Eve gelip biraz dinlendikten sonra (yarım saat) ders planı yapmak, önce ödevlerini bitirip sonra TV, bilgisayar v.s. ile kendini ödüllendirmek erteleme ve çalışma isteksizliğini karşı önlem olacaktır.
Aileler için
• Uyku, beslenme ve uygun çalışma ortamı konularında destek olunmalıdır.
• Kendi başlarına uyanması sağlanmalı ya da uyandırırken 3-4 kez gidip gelip “haydi uyan” ritüellerinden kaçınılmalıdır ki sorumluluğunu alabilsin.
• Okula yolcu ederken abartılmış ayrılık sahneleri yerine, doğal bir vedalaşma yeterlidir. Gitmek istemediğini belirtse bile okula gitmesi sağlanmalıdır.
• Çocuklarının şikayet ve kaygıları hakkında bilgi almalı, onların duygularını anlamaya çalışmalıdırlar.
• Okulun onu geliştiren, bilgilendiren, sosyalleştiren, eğlendiren keyifli yönleri anlattırılmalıdır.
• Güven duyduğu kişiler kendi okul deneyimlerini paylaşabilirler.
• Sınıf arkadaşları ile okul sonrası organizasyonları yapabilirler.
• Evdeki sorumluluk alanlarını arttırın. Sorumluluk alanı artan çocuk okul ve ödev sorumluluklarını da geliştirecektir.
• Ailenin yüksek akademik beklentileri, kıyaslamalar çocuklarda performans kaygısı yarattığı için çocuğun beceri ve başarı alanlarına odaklanın.
• Öğrenme, dikkat, sosyal ve duygusal alandaki sorunlarını aşması için okul ya da bir uzmandan destek alınabilir.
Eğitimciler için
• Okulun, öğrenmenin, aldığı bilgilerin kullanım yararları konusunda öğrencilere ön bilgi vermelidirler.
• Sınıfta, farklı öğrenme kanallarını kullanan öğrencilerin anlayacağı nitelikte ders anlatılmalıdır. Sorular sorarak, beyin fırtınası ile rol oynayarak, görsel zenginlikte, örneklerin verildiği, yarışmaların, tartışmaların yapıldığı bir öğrenme ortamı öğrenmeyi daha zevkli ve kalıcı kılacaktır.
• Öğrenme ve dikkat sorunu yaşayan öğrenciler dikkatlerini etkileyen cam kenarı, konuşan bir arkadaşı gibi uyaranlardan uzakta ön sırada oturtulmalıdır.
• Dersten dikkatini uzaklaştıran öğrenciyle “dikkatini konuya ver” anlamına gelen bir işaret veya sözcük konusunda aralarında önceden belirleyerek bu işaret ya da sözcüğü kullanabilirler.
• Sosyal açıdan yalnız kalan ya da arkadaşlarıyla sorun yaşayan öğrencilere sosyal beceri ve arkadaşlık konularında destek olabilirler.
• Başarabileceği görev ve sorumluluklar verin.
• Bakışlarınızla, hafifçe omzuna dokunarak, alıp karşınıza konuşarak, her bir öğrencinizi fark ettiğinizi hissettirin.
• Olumlu geri bildirimler vermek, olumsuzu bir süre göz ardı ederek sadece olumlu anlarına odaklanmak daha çok işe yarar, motivasyonlarını artırır, o davranışların devamını sağlar.