Günümüzde artık koruyucu diş hekimliğine daha çok önem veriliyor. Mevcut doğal dişlerin daha fazla ağızda kalabilmesi için kişinin doğru diş bakımını yapması ve düzenli olarak diş kontrolüne gitmesi gerekiyor. Bu sayede diş çürükleri erken teşhis edilerek, daha basit uygulamalarla tedavi edilebiliyor. Bazen tüm bu koruyucu önlemlere rağmen dişlerde "çatlak diş sendromu" görülebiliyor. Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu çatlak diş sendromuyla ilgili bilinmesi gerekenleri anlatıyor.

Çatlak diş sendromunu tanımlamak için "tamamlanmamış kırık", "yeşil dal kırığı", "ikiye ayrılmamış kırık" gibi farklı ifadeler kullanılıyor. Diş hekimliğinde en zor teşhis edilen durumlardan biri aslında çatlak diş sendromu. Çünkü diş kırıklarından ayırt etmek güç. Kırıklar, zaman içinde çatlağın yavaş yavaş ilerleyip dişi iki parçaya ayırması sonucunda oluşuyor. Bu durumda erken müdahale dişin kırılmasını engellemek oluyor.

Dişin yüzeyinde meydana gelen çatlaklar sürekli ağrı oluşturmaz. Hasta sıcak, soğuk hassasiyeti ya da çiğneme işlemi yaparken aniden ortaya çıkan keskin bir ağrı şikayeti ile gelir. Çatlak diş sendromu genellikle arka kısımlardaki dişlerde meydana gelir. Yine de hasta ağrının tam olarak hangi dişten kaynaklandığını söyleyemez. Özellikle üst dişlerde meydana gelen ağrılar migren olarak da algılanabilir.

Ağrı hissi ile gelen hastada bir çürük, dolgu ya da uygunsuz görünen hiçbir bulgu görülmeyebilir. Genellikle ağrıya neden olan çatlak çıplak gözle görülemez. Ağrının tam olarak hangi dişten kaynaklandığı diş hekiminin dişin bütün bölümlerine basınç uygulayarak yaptığı muayene sonucunda anlaşılır. Bir başka teşhis yöntemi ise ısırma testi. Dişin çiğneyici kısmına plastik disk yerleştirilerek hastanın ısırması sağlanır. Çıplak gözle görülemeyen çatlak kısım, çiğneme esnasında sinirlere baskı yapacağından hastanın vereceği tepki kısa süreli ancak şiddetli ağrı şeklinde olur. Çatlak diş sendromunun bazı durumlarda tanısı o kadar güçtür ki, diş çekildikten sonra kırık hattı fark edilir.

Yüksek yapılmış porselenler kaplamalar, dişleri birbirleriyle temasındaki bozukluklar, diş sıkma, yüze gelen darbeler, tırnak yeme gibi hareketlerin sebep olduğu travma dişlerde çatlaklara neden olur.

Öncelikle sorunlu bölgeye kök-kanal tedavisi uygulanır ve diş sinirleri temizlenir. Böylelikle enfeksiyon oluşumu önlenmiş olacaktır. Kanal tedavisi sonrasında kök içerisinde oluşan boşluklara "post" yerleştirilir. Bu malzeme kendini yenileme imkanı olmayan dişin içindeki boşluklara yerleştirilir. Son aşama ise post uygulamasından sonra yapılan kron kaplama. Kron kaplamanın amacı dişleri güzelleştirmek, sağlamlaştırmak ve korumaktır. Ancak dişlere ulaşan çatlak, köklere kadar uzanmışsa son olarak diş çekimi düşünülebilir.