Toplumdaki çiftlerin yüzde 15'i çocuk sahibi olmakta zorlanıyor. Çocuk sahibi olamayan çiftlerin yüzde 40'ında sorun erkekten kaynaklanıyor. Erkek kısırlığının başlıca sebepleri arasında; hormonal ve genetik sebepler, geçirilmiş iltihabi hastalıklar, doğumsal anomaliler ile çevresel ve kimyasal etkenler bulunuyor.

Uzmanlara göre, çevresel ve kimyasal etkenlerin gün geçtikçe artması erkek kısırlığındaki artışı da beraberinde getiriyor. Eurofertil Tüp Bebek Merkezi Medikal Direktörü Dr. Hakan Özörnek, tüm dünyada erkek kısırlığının yıldan yıla arttığını söyleyerek, bunda bozulan çevresel koşullar ve değişen yaşam tarzının rolü olduğunu savunuyor.

"Türkiye'de erkek kısırlığı artık konuşulabilir hale gelmiştir" diyen Dr. Özörnek, bazı yöresel faktörlere de dikkat çekiyor ve örnek olarak Karadeniz Bölgesi’ni gösteriyor. Araştırmalarla desteklenmese de Çernobil felaketi sebebiyle erkek kısırlığının Karadeniz Bölgesi’nde yoğun olduğunu gözlemlediklerini ifade ediyor.

Erkek kısırlığının belirtileri neler?
Erkek kısırlığı genellikle belirti vermiyor. Hekimler tarafından yapılan spermiogram ile tanı konuyor. Dr. Hakan Özörnek, idrar yaparken yanma ya da akıntı olmasının ön teşhis olabileceğini belirtiyor. Kesin tanının 2 ila 7 günlük ilişki kısıtlamasından sonra yapılan sperm testi, ultrasonografi ve doktor muayenesiyle verilebildiğini söylüyor. Ancak Dr. Özörnek, spermin sayısı kadar hareketliliği ve şeklinin de önemli olduğunun hiçbir zaman unutulmaması gerektiğinin altını çiziyor ve kısırlık tedavisiyle ilgili şu bilgileri veriyor:

Erkek kısırlığının tedavisi
"Erkek kısırlığının tedavisinde son yıllarda hızlı gelişmeler kaydedildi. Hatta sıfır spermle bile baba olabilme şansı doğdu. Erkek kısırlığının en sık görülen nedenlerinden biri de yumurtalık damarlarında varisleşme, yani varikoseldir. Varikosel sorunu, cerrahi yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Bu operasyon sperm kalitesini biraz arttırsa bile hastanın kendiliğinden çocuk sahibi olmasına genellikle yetmiyor ve tüp bebek tedavisi gerekiyor.

Hiç spermi olmayan erkeklerde hormon değerlendirmesi atlanmamalı. Zira hormonların azalmasına bağlı bir durumda hormon verilerek hiç ameliyata gerek kalmadan sperm elde edilebiliyor. Sperm sayısı hafif ve orta derecede azalmış ise aşılama yapılıyor.

Aşılamanın tek uygulama sonucundaki başarısı yüzde 10 ila 15 arasında değişiyor. Spermin çok az olduğu durumlarda ise mikroenjeksiyon yönteminin tercih edilmesi gerekiyor.

Hiç sperm hücresi bulunmayan erkekler de baba olabilir
Gelişen teknoloji, çeşitli nedenlere bağlı olarak hiç sperm hücresi bulunmayan erkeklere de baba olma fırsatı veriyor. Mikro TESE isimli mikroskobik operasyon ile testislerden alınan dokulardan sperm elde etmek mümkün oluyor."

Dr. Hakan Özörnek